Omurga Eğriliği (Skolyoz)

Omurga Eğriliği (Skolyoz) Nedir?

Skolyoz yani omurga eğriliği, omurganın normalden farklı kıvrımlar göstermesi ile karakterize bir deformitedir. Üç boyutlu olarak bakıldığında bu eğimler “C” veya “S” şeklinde olabilir. Bazı kişilerde bu eğim derecesi stabil ise de bazı hastalarda eğim artarak ilerleyebilir.

Skolyoz Neden oluşur?

Omurga eğriliklerinin %65’ı idiopatik yani sebebi bilinmeyen skolyozlardır. %15 oranında doğuştandır. %10 oranında sinir-kas hastalıklarına bağlı gelişir. Kadınlarda erkeklere göre 4 kat daha fazla görülür. Çevresel etkenler de skolyoz gelişiminde rol oynar. Travma, kemik erimesi ve tümöral olaylara bağlı eğilmeler gelişebilir.  Marfan sendromu, nörofibromatozis gibi hastalıklara da skolyoz sıklıkla eşlik etmektedir. İkincil skolyozların en önemli sebebi yaş ve yüklenmelere bağlı dejenerasyon yani aşınmadır. Bu tür skolyozlarda omurlar, diskler ve bağlar aşınarak kireçlenirler ve eğim artar. İlerleyici skolyozlar genellikle bu gruptur.

Skolyozda Klinik Belirtiler Nelerdir?

Hafif düzeydeki düşük açılı skolyozlar herhangi bir klinik bulguya sebep olmazlar. Yüksek açılı ağır skolyozlar dışarıdan da şekil bozukluğu olarak farkedilirler. Kürek kemikleri aynı yatay düzlemde olmayabilir, omuzlardan biri daha aşağıda olabilir ve pelvisde asimetri mevcuttur. Bu nedenle kalça çıkığı varmış gibi yürüme olabilir. Özellikle hasta öne eğildiğinde bu bulgular daha belirgin ortaya çıkar.

Skolyozda en belirgin bulgu eğimin olduğu yerde hissedilen omurga ağrısıdır. Eğim bölgesinde sinirler de sıkışabileceği için ağrı bacağa da yayılabilir. Göğüs kafesinin arkasındaki omurgadaki eğim kalp ve akciğeri basıya uğratarak efor dispnesi ve çabuk yorulmaya sebep olur. Batının arkasındaki omurgadaki eğimlerde mide ve barsakların gerilmesine bağlı kabızlık sıklıkla izlenen bulgulardandır.

Skolyozda Tanı Nasıl Konur?

Skolyozdan şüphelenilen kişiye ayrıntılı bir fizik ve nörolojik muayenenin yapılması esastır. Bu muayene ile hem skolyozun kökeni hem de vücutta oluşturduğu üç boyutlu bozukluklar ortaya konur. Daha sonra tüm omurganın ön-arka-yan röntgeni çekilir. Bu röntgende Cobb açısı denilen eğim açısı hesaplanır. Omurganın fizyolojik eğrilikleri ve bunlardaki kifoz-lordoz gibi aşırılıklar ve ayrıca eğimdeki rotasyonlar ortaya konur. Büyümesi halen devam eden çocuklarda ve genç erişkinlerde 3-12 ay arası aralıklarla skolyozda ilerleme derecesi takip edilir. Ayrıca omurga MR’ları çekilerek omurilik, diskler ve bağlar da değerlendirilmelidir.

Skolyoz Nasıl Tedavi Edilir?

Skolyoz eğimleri kendi kendine düzelmez. Hafif skolyozu olan çocuklarda büyüme ve kas gelişimi kuvvetlendikçe açılarda toparlanma olabilir. Yine de minimal omurga eğimleri kalabilir. Halen büyümesi devam eden skolyoz hastalarında eğimin derecesi ve klinik bulgular periyodik olarak takip edilmelidir.

Skolyozda tedavi seçenekleri yaş gruplarına göre değişim göstermektedir. Çocuklarda ve genç erişkinlerde gözlem, korse uygulanması, fizik tedavi egzersizleri ve cerrahi opsiyonları düşünülebilir. Erişkinlerde ise tedavi genellikle ağrı ve motor fonksiyon bozuklukları üzerinedir. Ağrı tedavisi, postür takibi, korse uygulaması ve cerrahi seçenekler arasındadır.

Skolyoz Fizik Tedavi Yöntemleri ile Düzelir mi?

Skolyozdaki omurga eğriliği, fizik tedavi yöntemleri ile tam olarak düzeltilemez. Skolyoz, çocukluk ve erken erişkinlik evrelerinde omurga henüz tam şekillenmemişken farkedilirse kişiye özel korse, fizik tedavi uygulamaları ve aktif yüzme gibi sporlarla eğriliğin açısında azalma sağlanabilir.

Ameliyatlarda da amaç skolyoz açısını olabilecek en az düzeye indirmek, sinir basılarını ortadan kaldırmak, skolyozun fiziksel aktiviteye ve beslenmeye engel olmasını önlemek ve estetik düzelme sağlamaktır.

Skolyozda Cerrahi Tedavi

Skolyoz eğimi 40-50 dereceden yüksek olan vakalara cerrahi önerilmektedir. Ayrıca solunumu engelleyen ve kozmetik olarak ağır fiziksel fonksiyon kaybı yapan vakalara da cerrahi önerilir.

Skolyoz cerrahisinde amaç eğri bir seyir gösteren omurları düzgün bir şekilde dizip (alignment) birbiri ile kaynaştırmaktır (füzyon). Teknolojik gelişmelere paralel olarak günümüz cerrahlarının eğrilikleri tama yakın düzeltme yetenekleri artmıştır. Ameliyatta vidalar, çubuklar, ara bağlantılar ve kemik greftlerinden oluşan sistemler kullanılarak eğrilik düzeltilmeye çalışılır. Ameliyatlar açık veya kapalı yapılabilir. Dejeneratif skolyozlarda, omurilik ve sinir köklerine bası yapan kireçlenmeler, bağ dokusu kalınlaşmaları ve dejenere disk dokuları da mikrocerrahi yöntemle temizlenir. Konulan vida ve çubuklar vücutta öbür boyu kalır, çıkarılmaları gerekmez. Sadece enfeksiyon veya vidalardaki kırılmalar sebebiyle değiştirilmeleri gerekebilir. Takılan vida sistemleri titanyum materyalinden yapılmıştır ve ameliyat sonrası gerektiğinde hastanın MR çekilmesine engel değildir.