Sinir Sıkışmaları

Karpal Tünel Sendromu Nedir?

El bileğinin ortasından geçen ve ilk üç parmağın duyusunu alan median sinirin kendi tüneli içinde sıkışması veya basıya uğraması sonucu oluşan şikayetlerin tümüne karpal tünel sendromu denir.

Karpal Tünel Sendromu Neden Olur?

Karpal tünel sendromu kişiye bağlı sebeplerle ve/veya yaptığı günlük aktiviteler ve meslek yaşamına bağlı olarak gelişebilir. Bilekten ele giden bir sinir olan median sinir, karpal tünel dediğimiz bir anatomik yol içinden geçerek ilerler. Bu tünelin genetik yapısının dar olması ve bağ dokusu bozuklukları karpal tünel sendromu gelişimine eğilimi arttırabilir. Ayrıca obesite, hamilelik, ele yönelik şiddetli ezici-kesici travmalar sonrasında da karpal tünel sendromu gelişebilir. Bazı hastalalıklar bilekte sinir sıkışmasını tetikleyebilir. Bunlardan en önemlileri şeker hastalığı ve romatizmal hastalıklardır. Yanısıra kişinin elini sıklıkla kullandığı örgü örme, dikiş dikme, tamir yapma, sürekli bilgisayar kullanma gibi durumlarda da gelişebilir.

Karpal Tünel Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

En önemli belirti, el bileğinde ağrıdır. Bu ağrı, ağır vakalarda ovmakla ve sallamakla geçmez ve hastayı uykudan uyandırır. Ağrı, ele ve dirseğe doğru yayılabilir. Ağrı ile birlikte özellikle ilk üç parmakta uyuşma ikinc sık bulgudur. Hasta ayrıca el kaslarında güçsüzlük hisseder ve kavramada zorluk yaşar. Bazı hastalar, artık elinden sıklıkla cisim düşürdüğünü ifade edebilir. Bazen hem elde sinir sıkışması, hem de boyun fıtığı nedeni ile median sinir basıları olabilir. Bu durumda hastada elde ağrı, uyuşma ve kuvvetsizliğe ek olarak boyun ağrısı, kolda ağrı ve güçsüzlük de olaya eşlik eder. Boyun fıtığı ve bilekte sinir sıkışması birlikte ise dikkatli bir muayene ile şikayetlerin ana kaynağı ortaya konmalıdır.

Karpal Tünel Sendromu Tanısı Nasıl Konur?

Karpal tünel sendromu şüphesi ile başvuran hastanın ayrıntılı hastalık öyküsünün alınması ve dikkatli bir nörolojik muayenesinin yapılması önemlidir. Sonrasında uygulanacak temel tanı metodu, bilekten geçen median sinirin elektrofizyolojik değerlendirmesini amaçlayan EMG tetkikidir.  Eğer beraberinde boyun ağrısı da varsa mutlaka boyun omurgasının da değerlendirilerek basının boyun fıtığından mı direkt bilekteki sıkışmadan mı kaynaklandığı açığa konmalıdır. Bu durum, ameliyattan sonra hastanın şikayetlerinin ne oranda geçeceğini öngörmek açısından önemlidir.

Karpal Tünel Sendromunda Tedavi Yaklaşımları

Tedavi seçenekleri kişinin şikayetleri, şikayetlerin süresi ve sinir basısının derecesine göre farklılıklar gösterir. Hafif vakalarda ağrı kesici-kas gevşetici ilaçlar ve ağrı kesen kremlerle bilek masajları faydalı olabilir. Ağrıya sebep olan tekrarlı bilek hareketleri azaltılmalı, çok bilgisayar kullanan kişiler silikon bilek desteği ile çalışmalı, örgü dikiş gibi faaliyetlere ara verilmelidir. Bileği dinlenmeye alan el bilek atelleri de hafif vakalarda faydalı olabilir. Parafin uygulaması gibi bazı fizik tedavi metodlarından fayda gören hastalar da vardır. Orta ve ağır vakalarda ameliyat düşünülmelidir. Çünkü ağırlaşan vakalarda, sinir basısının uzun sürmesi halinde geri dönüşümsüz kalıcı sinir hasarı gelişebilir ve ameliyat olunsa bile nöropatik ağrı geçmeyebilir. Bu nedenle özellikle orta düzeyde sinir basısı olan vakaların ameliyata yönlendirilmesi daha yüz güldürücüdür.

Karpal Tünel Ameliyatları Nasıl Yapılır?

Karpal tünel sendromu cerrahisi bir sinir cerrahisidir ve mikrocerrahi prensiplerle yapılmalıdır. Karpal tünel, el bileğindeki yatay kırışıklıktan el ayasının ortasına doğru uzanım gösterir. Bu izdüşüm üstüne yapılan 2-3 cm küçük bir kesi ile tünele ulaşılır. Mikrocerrahi prensiplerle tünel açılır ve sinir üst ve alt mihenk noktalarında tamamen serbestleşecek biçimde ortaya konur. Sinir rahatlatıldıktan sonra, uzun vadede sinirin tekrar ameliyat dokusuna yapışma ve bası yapma ihtimali olduğundan karpal tünel mikrocerrahi olarak yeniden yapılandırılır. Böylece karpal tünel hastalığının ameliyat sonrası tekrar etmesi önlenmiş olur.

Karpal Tünel Ameliyatından Sonra İyileşme

Karpal tünel ameliyatı günübirlik bir cerrahidir. Lokal anestezi altında veya sakinleştirici etkisi altında yapılır. Hastaya genel anestezi, gerekmedikçe verilmez. Ameliyatla aynı gün hasta evine gönderilir. Ameliyattan hemen sonra elini kullanmaya başlayabilir.