Omurga Kırıkları

Omurga Kırıkları Deyince Ne Anlıyoruz?

Omurga kolonunu oluşturan omur kemiklerinin kabaca dikdörtgene benzeyen bir gövde parçası, buna arkadan “V” şeklinde bağlanan bir parçası ve yanlarda diğer omur kemikleri ile bağlanmayı sağlayan kısa eklem kolları vardır. Bu haliyle omur kemikleri üstten bakıldığında bir “asma kilit” e benzer. Çeşitli sebeplerle bu omur kemiklerinin biri veya bir kaçı; ön, orta veya arka segmentlerinden kırılmalara, çökmelere, ezilmelere uğrayabilir. Omurun ve omurganın bütünlüğünü bozan kırıkların tümüne omurga kırıkları denmektedir.

Omurga Kırıkları Neden Önemlidir?

Omurgayı oluşturan kemikler, üstüste dizildiklerinde bir kemik kolon oluştururlar. Bu kolonun ön bölgesi daha kemiksi bir yapı olup, kemiklerin arasında disk dediğimiz silindirik yumuşak dokuları içerirler ve böylece omurga esnekliği sağlanır. Omur kemiklerinin arka parçalarının üst üste gelmesinden ise içi boş bir kanal oluşur. Bu boşluktan omurilik geçer. Omur kemikleri üstüste geldiğinde yanlarda oluşan dairesel boşluklardan da omurilikten çıkan sinirler geçer. Yani omurga; hareketimizi, dik durmamızı ve esnekliğimizi sağlamanın yanında; omurilik ve sinirleri içererek önemli bir fonksiyon üstlenir. Omurga kırıklarının meydana gelmesi ve özellikle kemik parçaların kopması omurilik ve sinirlerin kesilmesine, kopmasına, ezilmesine veya bası altında kalmasına sebep olur. Gelişen omurilik ve sinir hasarları ise kol ve/veya bacaklarda fonksiyon kaybı ve bazı iç organ işlevlerinde bozulmalarla seyreder.

Omurga Kırıkları Neden Oluşur?

Omurgada kırık oluşturan üç ana sebep vardır.

1) Travma:

Omurga kırıklarının en sık sebebi, omurgaya yönelik travmalardır. Trafik kazaları, yüksekten düşmeler, dibi sığ suya yüksekten dalarak çakılma, ateşli silah yaralanmaları, boyun-sırt-bel bölgesine alınan şiddetli darbeler omurgada kırık oluşturabilir. Bu tür travmatik kırıklar genellikle acil yönetim gerektirirler ve sinir hasarı varsa ilk 24-72 saat içinde ameliyat edilmeleri gerekir.

2) Kemik Erimesi (osteoporoz):

Yaşlılığa ve yaşlanmaya bağlı olarak gelişen kemik erimesinin en sık yıprattığı kemiklerden biri de omur kemikleridir. Özellikle menopoza giren kadınlarda, tedavisi ihmal edilmiş kemik erimesi daha sık görülmektedir. Kemik erimesine bağlı omur kırıkları kendi kendine veya normalde hiç önemsenmeyecek halıya takılıp düşme, banyoda düşme gibi küçük travmalardan sonra görülebilir. Kırığın olduğu yerde şiddetli ağrı ile ortaya çıkar.

3) Patolojik Kırık:

Daha az görülen bir omurga kırık tipidir. Omurganın kendi kemiklerinden kaynaklanan veya vücudun başka bir yerinden yayılan bir tümör nedeni ile omur kemiğinin sert yapısının bozulması, zayıflaması ve buna bağlı çökmeye uğraması veya bazı bölümlerinin kırılması durumudur.Bazen omurga ve omuriliği tutan omurga tüberkülozu, brusella gibi enfeksiyonlar da kemikte benzer zayıflamaya sebep olabilirler. Romatoid artrit gibi romatizma tiplerinde ve paget hastalığı gibi kemiğin kendi sorunlarında da omur kemiklerinde zayıflama ve kırılma ortaya çıkabilir.

Omurga Kırıkları Kaç Şekilde Oluşabilir?

Çökme Kırıkları:

Omurun üstüne ezici bir yük binerse, kemik akordiyon gibi çöker. Kemiğin kendi yüksekliğinin %50 sinden fazla bir çökme oluşursa ve şikayet veriyorsa cerrahi müdahele gerekebilir.

Patlama Kırıkları:

Omurun üstüne gelen ezici yük çok daha yüksek şiddette olursa kemik sadece çökmekle kalmaz; ortasından kırılarak patlar ve parçalara ayrılır. Bu patlama sıklıkla omurun orta ve arka parçasında olur ve kemik parçalar dağılır. Omurilik ve sinir kökleri üzerine daha fazla hasar bırakan bir kırık tipidir. Sıklıkla acil cerrahi müdahele gerektirir.

Kırıklı-Çıkıklar:

Omurga üzerine en yüksek enerjili travma tipidir. Omurun çeşitli parçalarında meydana gelen kırıklarla birlikte, omurları birarada tutan, diskler, bağlar ve eklemlerde de yaralanmalar ve hasarlar oluşur. Bu kırık tipinde kemiklerin birbiri üstündeki konumları da bozulur ve kaymalar, çıkıklar meydana gelir. Bu tür kırıklarda, hem kırığın etkisi nedeniyle omurilik ve sinir kesileri gelişir, hem de çıkık nedeni ile omurilik ve sinirler gerilerek hasarlanır. Genellikle acilen cerrahi girişim gerektirirler.

Omurga Kırıklarının Belirtileri Nelerdir?

Omurga kırıklarının erken ve geç dönem belirtileri farklıdır. Kırık oluşur oluşmaz mutlaka ağrı ile sinyal verir. Ağrı derecesi, kırığın şiddetine ve kişinin ağrı eşiğine bağlı olarak hafif-orta-ağır şiddette olabilir. Ağrı genellikle kırığın tam üstündedir. Bu nedenle de hasta ağrıyı, kırığın olduğu bel-sırt-boyun bölgesinde; orta hatta hisseder. Kas spazmına bağlı olarak ağrı, kırıktan yanlara doğru yayılabilir. Omurga üzerine orta hattan yapılan basınçlar ağrıyı arttırır. Kırığa omurilik ve sinir yaralanması eşlik ediyorsa kollarda ve/veya bacaklarda kuvvet kaybı, tam veya kısmi felçler, his kayıpları, refleks kayıpları gelişebilir. Kırık basısının yeri ve derecesine göre ani başlangıçlı idrar ve gaita yapamama/kaçırma gibi durumlar, tabloya eşlik edebilir.  Sinir yaralanması olmayan, kırık olduğu farkedilmeyen, zamanında tetkik ve tedavisi yapılmayan veya kırığa bağlı ağrının ihmal edildiği hastalarda kırığın geç dönem belirtileri ortaya çıkar. Bu belirtiler kırığın olduğu kemiğin kamburlaşması sonucu ortaya çıkan postür bozuklukları ve geçmeyen kronik sırt ve bel ağrılarıdır. Erken dönemde sinir hasarı olmasa da sinir gerilmeleri olan bazı kırıklı-çıkık vakalarında uzun dönemde sinirin iç hasarı gelişebilir. Bu vakalarda geç gelişen uyuşma ve kuvvet kayıpları ve nöropatik ağrı adı verilen özel bir tip sinir ağrısı, kırığın geç dönem komplikasyonları olarak karşımıza çıkmaktadır.

Omurga Kırıkları Kimlerde Daha Sık Görülür?

Omurga kırıkları her yaşta görülebilirse de, çocuklarda omurga esnekliği ve kemiklerin tam sertliğine ulaşmaması nedeni ile omurga kırıkları çok nadir görülür. Ancak çocuklar çıkık tarzındaki omur yaralanmalarına daha eğilimlidirler. Omurga kırıkları 18-50 yaş arasında daha sık görülür. Bu yaşlarda erkeklerin, yüksek oranda  travmaya uğrama riskleri nedeniyle erkeklerde kadınlara göre 3-4 kat daha fazla görülür. Ancak 50’li yaşlar sonrası kadınlarda menopoz sonrası kemik erimesi riski erkeklere göre daha fazla arttığından yaşlılıkta kadınlarda omurga kırıkları riski erkeklerle başa baş olmaya başlar.

Omurga Kırıkları Nasıl Teşhis Edilir?

Trafik kazası, düşme, ateşli silah yaralanması ve ciddi darbeli durumlarda hasta genellikle acil servislere başvurur veya getirilir. Acil servis değerlendirmesinde, mutlaka omurganın, omuriliğin ve sinirlerin bütünlüğü hem nörolojik muayene hem de radyolojik tetkiklerle ortaya konur. Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümleri ile konsülte edilir ve özellikle ani felçler gibi acil müdahele gereken bir durum varsa acil servisten ameliyata yönlendirilebilir. Bazen hasta, yaşlıların osteoporotik ağrılı omur çökmeleri gibi durumlarda, gelişen ağrının geçmesini bekler. Geçmediğinde, ayağa kalkıp doğrulamadığında, uykuları ağrı nedeni ile bozulduğunda, hatta yemek yiyemediğinde veya hayat kalitesini bozulduğunda hastanelerin beyin ve sinir cerrahisi, ortopedi, fizik tedavi polikliniklerine başvurabilir. Bu esnada yapılan tetkiklerde omurga ve/veya sinir-omurilik hasarları tespit edilir. Ani başlangıçlı sırt-boyun-bel ağrısı olan özellikle yaşlı hastalarda travma geçirip geçirmediği ısrarla sorulmalıdır. Bazı hastalar ayağının takılıp düşmesi, banyoda kayıp düşme, sokakta yürürken basit düşme gibi travmaları önemli bulmayıp söylemezler. Kemik erimesine bağlı omur kırıklarının gelişiminde bu basit düşmelerin yeterli bir sebep olduğu unutulmamalıdır. Bazen omurgaya yayılmış ve bilinmeyen bir kanserin ilk belirtisi omurga kırığı olabilir. Özellikle omur kırığı komplike görünüyorsa ve omurgada tümöral yumuşak dokular varsa kontrastlı ileri tetkikler yapılmalıdır.

Her Omurga Kırığı Cerrahi Girişim Gerektirir mi?

Hayır. Eğer omur kırığı, omurun sadece ön gövde bölümünde olmuş, tüm omur yüksekliğini fazla etkilememiş, sinir hasarına ve fonksiyon kaybına yol açmamış ise cerrahi işlem gereksinimi olmayabilir. Ancak bazı hafif çökmelerin özellikle obes ve ağır işlerde çalışan hastalarda kırığın tespit edilmesinden günler sonra daha da çökerek hastaya başka bulgular verdiği de göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur. Bu nedenle ameliyat kararı verilmeyen vakaların da doktorun belirleyeceği periyodlarla yakın takibi gerekir. Cerrahi gerektirmeyen vakalar günlük aktivitelerine, çelik balenli korse takarak devam ederler. Korse kullanımı kırığın tipi ve yerine göre 2-3 ay sürebilir. Olayın ilk haftalarında ağrının giderilmesi, oluşan kas spazmının giderilmesi ve kemik ödeminin yatışması için antiinflamatuar ve kas gevşetici ilaçlar kullanılabilir. Yatak istirahati verilebilir. Kırık kemikten yağ embolisi atma riski nedeni ile uzun süreli yatışlardan kaçınılmalıdır.

Omurga Kırıklarında Cerrahi Tedavinin Amaçları Nelerdir?

Hafif omurga kırıklarında ağrı kesici tedaviler, dinlenme, korse kullanımı ve takip yeterli olabilir. Omur kırıklarının omurga bütünlüğünü bozduğu, sinir ve omurilik hasarına yol açtığı durumlarda cerrahi girişim gereklidir. Cerrahi girişimin ana amacı omurgayı oluşturan kemiklerin kırık nedeni ile bozulan bütünlüğünü ve dizilimini yeniden sağlamak ve omurilik ve sinirler üzerine olan her türlü basıyı ortadan kaldırmaktır. Çeşitli faktörler gözetilerek bu iki amaç, açık veya kapalı cerrahi yöntemlerle sağlanabilir.

Omurga Kırıklarında Hangi Cerrahi Yöntemler Uygulanmaktadır?

Omurga kırıklarının tedavisi açık ve kapalı yöntemlerle yapılabilir.

Kapalı Kifoplasti/Vertebroplasti Tekniği:

Omur kemiklerinin çökme derecesi ileri, oluşturduğu ağrı fazla ve ileride kamburluk oluşturma riski yüksekse, beraberinde sinir hasarı da söz konusu değilse kemik bütünlüğü kapalı bir yöntem olan vertebroplasti/kifoplasti ile sağlanabilir. Bu yöntem kabaca, ciltten ilerletilen bir kanül ile girilerek çöken kemiğin içinin kemik çimentosu ile doldurulmasını içerir. Kifoplasti işleminin vertebroplastiden farkı, bu yöntemde kemik çimentosu kemiğin içine zerkedilmeden önce kemik içinde bir balon şişirilir ve çökmüş olan kemiğin eski yüksekliğine gelmesi sağlanır. Sonra oluşan boşluğa kemik çimentosu uygulanır. Böylece kemik eski dikdörtgen şekline kavuşmuş olur.  Kemik çimentosu insan uyumlu bir materyaldir. İlk hazırlandığında sıvı kıvamda, akışkan ve sıcaktır. Kırık kemik içine uygulandığında kırık hatlarını hızla dolduracak, ağrı algısını bloke eder. Ayrıca, saniyeler içinde kemik içinde sertleşerek kemiğin güçlenmesini de sağlar. Bu işlemin steril özel seti ve uygulama aparatları vardır.İşlem ameliyathane koşullarında, skopi denilen özel bir görüntüleme cihazı eşliğinde yapılır. Özel durumlar dışında hastanın genel anestezi almasına gerek yoktur. Sedasyon denilen hafif anestezi altında yapılır. Kanül giriş deliği dışında bir cilt kesisi yapılmaz. Hasta aynı gün ayağa kalkar ve 3-4 saat sonra taburcu olarak evine gidebilir. Özellikle yaşlıların ağrılı osteoporotik vertebra kırıklarında ağrıyı anında kesen ve yaşlının hareket kısıtlılığını gideren çok yüz güldürücü sonuçları olan bir işlemdir.

Açık Stabilizasyon Cerrahisi:

Omurga yaralanması dengesiz bir kırığa veya kırıklı-çıkığa yol açmışsa, omurilik ve sinir basıları ile nörolojik fonksiyonlarda kayıp ortaya çıkmışsa bu koşulda açık cerrahi yapmak gerekir. Bu tür cerrahilerde ana amaç hem kemik kolonu mümkün olduğunca eski stabil haline getirmek hem de omurilik ve sinirler üzerine bası yapan kırık kemik, kaymış fıtık, kopmuş bağ dokularını mikrocerrahi yöntemle temizleyerek basıyı ortadan kaldırmaktır. Bunun için kemik vida-rod sistemleri, kafes sistemleri kullanılır. Bu stabilizatörlerin omurgaya doğru açılarla monte edilmesi önemlidir. Takılan vidalar ve kafesler ciddi bir sorun olmadıkça ömür boyun omurgada kalırlar. Açık stabilizasyon ameliyatlarında vidaların uygulanışının yanında iyi bir mikrocerrahi tekniğin kullanılması da çok önemlidir. Genç hastalarda vidalar kapalı yöntemle de takılabilir.

Omurga Kırıkları Cerrahisinden Sonra Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Omurga kırığının derecesi ve geçirilmiş cerrahi tipine göre ameliyat sonrası dikkat edilecek hususlar değişiklik gösterebilir. Kırık kemiğin kapalı yöntemle kemik çimentosu ile doldurulması işleminden sonra hasta ertesi günü evinde geçirir. Düz yürüyüşlere başlar. Ağır olmayan ev işlerini yapabilir. 1 ay içinde işe başlayabilir. Yüzme ve ağırlık içermeyen fitness egzersizlerine başlayabilir. Kemik erimesine bağlı kırık gelişmiş hastalarda, endokrinoloji veya fizik tedavi bölümlerince osteoporoz tedavisinin yönetilmesi de unutulmamalıdır. Stabilizasyon ameliyatı geçirmiş hastalar 3 gün sonra taburcu edilirler. Evde korse ile hareket ederler. Korse yatarken çıkarılabilir. En az 2 ay kullanılmalıdır. Bir hafta sonra sokakta düz yürüyüşler de yapabilirler. 1-2 ay istirahat sonrası işe başlayabilirler. Ağırlık kaldırmaları uygun değildir. 3 ay sonra yüzme ve zorlayıcı olmayan egzersizler yapabilirler. İlk bir yıl 3 ay aralıklarla vidaların kaynaşma derecesi takip edilmelidir.